Auschwitz kumandanı Rudolf Höss, eşi Hedwig, çocukları ve hizmetkârlarıyla rüya gibi bir hayat sürmektedir. Öyle ki, ölüm kampının duvarına bakan muhteşem evleri tam da tren raylarıyla gaz odaları arasındadır. Martin Amis’in aynı adlı romanından uyarlanan bu çarpıcı film çiçekli, geniş bahçeleri, seraları ve havuzlarında keyif süren Höss ailesinin başlarına ölüm külleri serpilirken süregiden sıradan gündelik yaşamını gözlemliyor. Jonathan Glazer’in on yıl önce çektiği huzursuzluk şahikası Under the Skin‘in ardından sinemaya bu etkileyici dönüşü kötülüğün sıradanlığına ve kendiyle çelişen insan doğasına dair alışılmadık ve kan dondurucu bir bakış sunuyor.