Filmdeki Arpel çifti, Marie-France gibi dergilerin tavsiye edebileceği türden bir sosyal başarıya sahiptir. Adam ciddi bir işadamıdır, kadınsa kusursuz bir ev kadını. Mülklerindeki her şey yenidir: ev, geometrik bahçe, çakıl döşeme… Bu işlevsel evrende eksik olansa yaşama zevki ve israf edilmiş alanlar, baştan savmacılık ruhu ve okuldan kaçmalardır. Küçük Arpel bu ruhu ancak ‘ailenin yüzkarası’ olan dayısı Bay Hulot’yla keşfeder. Bay Hulot mutludur; St. Maur’da, herkesin birbirini tanıdığı, insanların çok basit bir kural, yani kibarlık çerçevesinde hareket ettiği küçük bir mahallede yaşar. Bay Hulot’nun Arpellerin evine gelişi çeşitli felaketlere yol açar. Sadece evin küçük oğlu, suç ortağı ve dostu olarak dayısına elini uzatır.