On yıllık mahkumiyetini tamamlayıp hapishaneden çıkan Yusuf, gidecek başka yeri olmadığından İzmir’e ablasının evine gelir ama eski bir hesap yüzünden orada kalamayacağını anlayınca ayrılıp, harap ve ucuz bir otele yerleşerek hiç bilmediği bu yabancı şehirde çaresizlik içinde beklemeye başlar. Bu sırada tanıştığı Bekir, Uğur ve çocukları Çilem, Yusuf’un ayakta kalabilme savaşında önce bir umut, sonrasında ise sarsıcı bir kadere dönüşeceklerdir.