Londra’da yaşayan genç Kai’nin ani ölümü, Çin – Kamboçya asıllı inatçı annesi Junn ve sevgilisi Richard’ı derinden sarsar. Kai’nin yaşayan tek aile üyesine karşı bir sorumluluk duygusuyla hareket eden Richard, bir huzurevinde yaşayan Junn’u sık sık ziyaret etmeye başlar.
Richard, kısıtlı İngilizcesi ve kendisinin tüm sıcakkanlılığına rağmen onunla iletişim kurmayı reddeden Junn’un taştan duvarlarını bir çevirmen aracılığıyla aşmaya çalışır. Bu şekilde geçmişte birbirlerine karşı geliştirdikleri yanlış anlamaları bir bir yıkmaya başlarlar.